Kitaptan
Lyon Gar'ında saatte 300 Km/h üzeri hızlarla seyahat edilen TGV trenlerini görüyoruz.
Ulusal Botanik Tarihi Müzesinin bahçesinden geçiyoruz. Parthenon adındaki tüm dinlerin mabedi olarak kabul edilen tapınağın yanından geçiyoruz. Yolumuzun üstündeki Paris Üniversitesinin ihtişamlı binası unutulacak gibi değil.
Paris'teki son durağımız d'Orsay Müzesi. İçine girmek isterdik ancak vaktimiz yeterli değil. Müzeye vardığımızda saat 14 olmuştu ve hostelden çantamızı alıp otobüse bineceğimiz terminale ulaşmak için tam 2 saatimiz var.
Hostel'e giderken bindiğimiz metroda sahibi ile metroya binen ağzı bağlı bir köpek görüyoruz. Elimle köpeğe işaret ettiğimde hayvan yanımıza geliyor. Ağzı bağlı olduğundan herhangi bir korku hissetmeden hayvanı seviyorum. Başını okşarken hayvanın kedi yavrusu gibi sokulmasını ve o anda hissettiğim sevgi duygusunu kelimelerle ifade etmek zor. Köpeğin sahibine karşı hissettiği sevgi vardır ya. O kısacık anda o hayvanla aramızda oluşan sevgi bağı, hayatımda çok az yaşadığım bir tecrübe. O anda şartlarım elverdiği zaman iyi bir köpek beslemeye karar veriyorum.
...
Devamını okumak isteyenler, kitabı satın alabilirler.
Kitap sipariş sayfası.