Kitaptan
Beş ay kadar önce Atakan ile Bürükselde kaldığımız yerin hayal kırıklığı kahvaltısından sonra beklentilerimizi yüksek tutmamayı öğrenmiştik ama buradaki kahvaltı bir hostel için muazzamdı.
Mısır gevreği, süt, meyve suyu, çay, kahve, ekmek, reçel çeşitleri, çikolata, krokan, karper peyniri ile kahvaltımızı yapıyoruz.
...Sekiz buçukta hareket eden otobüsümüz ile üç saatlik yolculuktan sonra Amsterdam’a ulaşıyoruz.
Yürüyerek bir saatten daha yakın mesafedeymiş gideceğimiz yer. Bu mesafe için metroya kişi başı 7€’ya yakın tutan bilet ücretini ödemek istemediğimizden yürüyoruz.
Şehrin bulunduğumuz kısmında çok sayıda su kanalı var. Şehir son derece düz ve yokuş inmek ya da yokuş çıkmak diye bir şey yok.
Amsterdam’da hostel ücretleri normalde 45€ civarındaydı ve bulduğumuz bottelin adı Gandalf, ücreti 33€.
...Red Light District (Kırmızı Işık Bölgesi) sokaklarında dolaşıyoruz. Kendimi pek de iyi hissettiğimi söyleyemem. Yürüdüğümüz sokaklardaki kafelerin içinde gelen marihuana kokuları bile insanın zihnini bulandırmak için yetiyor.
Vitrinlerde kendini satan kadınların çıplak bedenleri hiç de ilk anda düşünüldüğü kadar çekici birşey değil......
Devamını okumak isteyenler, kitabı satın alabilirler.
Kitap sipariş sayfası.